Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbar yağdı.
Binlerce kişinin aradığı, Yavuz Selim Mahallesi’ndeki 112 Acil Çağrı Merkezi’ndeki görevliler, telefonları yanıtlayarak ekiplerin koordinasyonunu sağladı.
İhbarı yanıtlayıp, ekipleri yönlendiren görevliler, öğleden sonra merkez üssü Elbistan olan 7.6’lık ikinci depremle sarsıldı.
Çatlaklar oluştu, tavanlar düştü
Bu depremde 112 Acil Çağrı Merkezi binasının duvarlarında çatlaklar oluştu, asma tavanları düştü.
Büyük korkuya yol açan ikinci depremin ardından 112 Acil Çağrı Merkezi personeli, risk alarak görevlerine devam etti.
“Bir canın kurtulması her şeyden çok aha önemli”
112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Akın Ozan, depremin ilk anından bu yana tüm personelin uykusuz görev yaptığını söyledi. İkinci depremde binalarında hasar oluştuğunu, buna rağmen risk alarak göreve devam ettiklerini belirten Ozan şöyle konuştu:
Ekip arkadaşlarımız, 2 gündür bazen 2 saatlik uyku ile bazen de hiç uyumadan görevlerini sürdürüyor. Bizim uykusuz ya da aç kalmamız hiç önemli değil. Bir canın kurtarılması, her şeyden çok daha önemli. Birimimizde gelen çağrılar hangi kurumu ilgilendiriyorsa o kuruma aktarılıyor sonra organize ediliyor ve enkaz altında kalan insanların kurtarılması için koordinasyon sağlanıyor. Burada çok yoğun bir tempo var. Deprem nedeniyle binamız da zarar gördü. Depremde şiddetli sallandık, belki yine sallanmaya devam edeceğiz fakat bu bizim çalışma şevkimizi asla kırmayacak.
“Bizim için 1 saniye bile önemli”
Böylesi afet durumunda bile 112’nin gereksiz yere meşgul edildiğini anlatan Merkez Müdürü Ozan, herkesten duyarlı olmalarını beklediklerini söyledi.
Ozan, “Deprem felaketinde öyle şeylerle karşılaşıyoruz ki inanamıyoruz. Kaç tane binanın yıkıldığını veya kaç kişinin hayatını kaybettiğini öğrenmek isteyen de absürt bir şekilde bizi arıyor. Mümkünse burayı sağlık dışında vatandaşlarımız çok meşgul etmesin. Burada can pazarı yaşanıyor. Bizim için 1 saniye bile çok önemli. 1 saniye, 1 insanın hayatta kalması demektir.” diye konuştu.